http://ari-magazin.com/resimler/banner/tuerkiyemfm.jpg

Türkce
  • Font size:
  • Decrease
  • Reset
  • Increase

Feyzioğlu'nun bahsetmedikleri

Köşe Yazarımız  Tamer Aktaş

Feyzioğlu'nun bahsetmedikleri

 

Münih'te HDF'nin davetlisi olarak Uğur Mumcu'yu anma programında seyircilere bir konuşma yapan  Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu programının yarısını Almanyada yaşayan gurbetçilerin bildik konularını tekrarlaması konuklarda hayal kırıklığı yaşamasına sebep olurken bir seyircinin,''Bize Almanyayı anlatmıyacaksınız değil mi? büyük bir hayal kırıklığına uğrarız. Almanyadaki faşizmi anlatmayın Türkiyedeki faşizmi anlatın''demesine aşırı tepki göstererek,'' dinlemek istemiyorsan git bir kahve iç'' ifadesi belki avukatlık mesleğinin verdiği tepkisel bir yaklaşımı olarak değerlendirebilir ama izleyicinin  bu tepkisi gerçekten o ana kadar neşe ve kahkahalar  geçen toplantıyı eksen kaymasından önledi hatta paralel bir toplantı yapılmasına da gerekde bırakmadı.Feyzioğlu o ana kadar gurbetçilerin artık ezberlediği bildik konulardan Türkiyedeki konulara geçti. Yalçın Akdoğan'ın kumpas kuruldu ifadesinden sonra Başbakanın da aynı şeyi söylemesi üzerine bunu fırsat bildik ve TBB olarak hemen harekete geçip Cumhurbaşkanı ile görüşme talep ettiklerini belirtti.Özel Güvenlik mahkemelerin hiç olmaması gerektiğini ama bunun sadece bu döneme has birşey olmadığını her dönemde farklı adlarda böyle mahkemelerin kurulduğunu belirtti.Özel Görevli Mahkemelerin 2 temmuzda kaldırılmasının yeterli olmadığını geçici 2.maddeninde kaldırılmasını istediklerini belirtti.Fakat geçici 2.maddenin kaldırılması devam eden mahkemeleri normal mahkemelere aktarma fırsatı verirken Özel Görevli mahkemelerde sonuçlanan davalara birşey yapılamıyor.Bu nedenle Feyzioğlu Balyoz ve Ergenekon davalarının bozulamadığını ifade ediyor.Kendi önerdiği formül ise sonuçlanan mahkemelerin tekrar yargılanma yolunun açılmasını istiyor.Kendisinin dernek başkanı olmadığını en yetkili hukuk kurumunun başkanı olduğunun altını çizen Feyzioğlu nedense bir hukukçu olarak kuvvetler ayrılığı konusunda sadece ''Yürütmenin savcı ve hakimleri kendi memuru olarak görüyorsa adaletten bahsedemeyiz'' sözü ile iktifa ederken yasama, yargı ve yürütmenin tek bir merkezde toplanmasının sakıncasından bir kukukçu olarak pas geçmesi çok ilginçti.Bu üç erkin birbirini kontrol edebilmesi, denetleyebilmesi için birbiri karşısında bağımsız olması gerekirken demokrasilerde kuvvetler ayrılığı bu denge ve denetim için gereklidir. Bu üç erk tek merkezde toplandığında veya bağımsızlıkları sağlanamadığında her bir erk görevini layıkıyla yerine getiremez diyemedi.Bahsetrmediği başka bir konu daha vardı ki asıl toplantının anafikri ve toplanma nedeni  idi,Karanlık odaklar üzerine giden bir gazeteci kimliği olan Uğur Mumcu hakkında da tek kelime konuşmadı. Toplantıda soru cevap kısmında yine bir seyircinin yakın zamanda Münih'e gelen Uğur Dündarın Metin Feyzioğlu'nu cumhurbaşkanı görmek istediğini hatırlatması üzerine,'' böyle yerlere talip olunamıyacağını tapu kadostroda boşalan bir yer var gel denilen bir yer olmadığını kendisinin görevini yapmaya devam edeceğini ama bunun kader olduğunu karar verecek olanın millettir'' sözü ile Feyzioğlunun böyle bir planı var mı bilemem ama Uğur Dündar gibi tecrübeli bir gazetecinin bunu sadece bir temenni olarak söylemediğini düşünüyorum.Feyzioğlunun toplantıdaki söylemleri ile Münih'e oy toplamaya gelen bir siyasetçi imajını verirken toplantıda sadece hangi partiden aday olacağı kısmından bahsetmedi..

 

TAMER AKTAŞ

Yazarın Diğer Yazıları

Facebook`ta Paylaş
ari-magazin.Com