http://ari-magazin.com/resimler/banner/tuerkiyemfm.jpg

Almanca
  • Font size:
  • Decrease
  • Reset
  • Increase

SEÇİMLER Mİ VARMIŞ, NE OLMUŞ? - Süleyman Aydın

 Köşe Yazarı / Süleyman Aydın

 

 

 

Geçtiğimiz ay yaşadığımız eyalette iki seçim birden yaşandı; bu olaydan çoğu vatandaşımızın heberi bile olmadı. Oldu da olmadı diyelim... Ailelerin çoğu yaşam mücadelesinde olsa da,yaşadığımız toplumdaki olayların hep dışında kalıyoruz. Okullarda öğretmen veli toplantı akşamları olur,aman be deyip gitmeyiz.Baba işten gelir,alışveriş yaptıysa ne ala. Anneye oğlanın nerde olduğunu , kızın ne yaptığını  sorar; kısaca cevapları aldıktan sonra çeker gider. Artık kahvedir, dernektir, sportwette bürosudur veya arkadaşlarıyla bir eğlence akşamıdır, bilmem nedir.

Ailenin beraberce olabildiği tek mekan düğünlerle sınırlı kalıp çocuklarıyla aile kopukluğu bilhassa ergenlik çağlarında büyük sorunlar yaratmakta ve aileyi yıpratmaktadır. Anne bir ek işten diğerine koşuşturmakta anahtarlı çocukların sayısı artmaktadır.Alman kimliği olmayan vatandaş kendisini bir yerde temsil edecek yabancılar meclisi seçimine bile katılmaz. (Katılım %7). Alman pasaportunu alan seçimlere katılmaz ve ondan bir katılım bekleyen Türk kökenli adayları sükut-u hayale uğratır.Uçaktan indiğinde EU-Vatandaşlarının girdiği turnikeden giriş yapabiliyor,ufak bir işyeri açacağı zaman Alman pasaportunu gösterebiliyor veya TC`den vize isteyen bir ülkeye vizesiz gidebiliyor ya o yetiyor.Kız bir berberde iş bulabiliyor mu? Erkek bir tamircide dönercide arabacının yanında vakit geçirebiliyor mu?

Eh ay sonu maaşlarını eve getirsinler yeter. Bir meslek edinemeden yirmili yaşlarını geçmiş gençlerimizin yaşadıkları toplumda çekecekleri zorluklar ve işsizlikten çekecekleri eziklik ve zorlukların farkında bile değil anne veya baba. "Canım olmazsa çeker gideriz memlekete" gibi bir sanal çözüm hep hazır.3-4 yıl işsizlikten sonra çocuğun babasına teklif işöyle: Yahu baba ben memleketi zaten bilmiyorum,topu topu 5-6 kere gittim,zaten oraya uyum sağlayamam, sen gel bir daireyi sat, parasını buraya getir ben bir iş kurarım..Tabi ki stres ve tartışma başlıyor.Gençlerin sorunlarıyla ilgili bir çok toplantıda bazı eğitimciler haklı olarak gençlerden önce anne ve babaları eğitmek gerektiğini belirtiyorlar.50 yıldır burada yaşayanTürklere muhtarını veya belediye encümenini seçmeye bile imkan tanımıyorlar. Be kardeşim sen kendini ve haklarını savunacak kişileri seçip gerekli mercilere yollamıyorsan tabiki hak isteyemezsin. Yarın oy hakkı istiyoruz diye bir yürüyüş tertiplesek herhalde bir 80-90 kişiyle kalırız , onlarda belli kişilerdir.                          

Sanki Münih`te yaşayan küçük bir ülkenin (mesela Peru) vatandaşlarıyız. Diyeceğim odur ki: İnsanlarımız toplumsal olaylara çok duyarsız,katılımcı bir toplum değiliz.Her yıl o kadar genç insanımız diplomasiz ve mesleksiz hayatına bir türlü devam edip, anne babadan haslık bekliyor. Bunların kötü yollara düşmesi okadar kolay ki!Canım Türkiye`den baldızın kızını gelin ederiz, bacanağın oğlunu damat ederiz diyerek problemler daha da zorlaştırılmakta, genç insanlar peşinen mutsuzluğa mahkum edilmektedirler. İstatistikler ithal damat veya gelin olayında ayrılanların oranını %70 gibi göstermektedir. Bir de arada kalan çocukları düşünün,bir de sığınma evine düşen kadınlarımızı düşünün. Alman gençlik dairelerinin aileden şu veya bu şekilde alıp kendi kültüründe yetiştirip almanlaştırdığı çocukların ruhlarında 20 yıl sonra kopacak fırtınaları düşünün.    Sevgili anne ve babalar. Lütfen çocuklarınızı bilhassa ilkokul 3 ve4. cu sinflardaki eğitimine çok önem verin ki liseye yönelebilsin. Mesleksiz ve diplomasiz çocuklarınızın hayatını Türkiye`deki arsa ve daireleriniz kurtarmayacak
-----------------------------


Bir Karadeniz fıkrasıyla bitirelim: Temelle Dursun yaylaya giderken 2 İngiliz turiste rastlar. Hallodan sonra turist Temel`e sorar. İngilizce konuşsak? -Çık(yani yok), Almanca konuşsak?- Çık, Fransızca,İtalyanca ?-ÇIK,ÇIK..Dursun üzülür. "Ula Temel ha şimdi üzüldüm, adam 5 lisan konuşuyi, biz birşey annamayıruk." Temel bozuntuya vermez. "5 Lisan da bilsa meramını (istetiğini) anlatamadı ki ne işe yaradı?"

Kalın sağlıcakla ..

S.Aydın  
Mak. Müh.,
Münih Trabzon ve Karadeniz Derneği Başkanı

 

Yazarın Diğer Yazıları

 

Facebook`ta Paylaş
ari-magazin.Com