O günü sabırsızlıkla bekliyorum!

İhanet yayınlarını artık kimse takip etmiyor da, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mit Müsteşarı Hakan Fidan, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Orgeneral Güler`e ait olduğu iddia edilen ortam dinlemesi kesinlikle çok önemli bir sonucu ortaya çıkardı. Montaj mıdır, değil midir diye tartışmaya gerek yok; yalan, yanlışsa, bunları yayınlayanların cezalarını alacağı günler gelecektir muhakkak.

Peki ya kayıtlar montaj değilse?

İşte o zaman durum çok ciddi: Hıyanet-i Vataniyye!

Gezi olaylarıyla başlattıkları 17 Aralık süreci, Erdoğan`ın dik duruşu ve ödün vermemesinden ötürü, kitleleri yönlendirmede kaldıkları başarısızlık sonucunda; kasetlerle algı yönetimine yöneldikleri bir psikolojik savaş niteliği taşıdı. En çirkef oyunlarını sergilediler, en alçakça, en akıl almaz iftiralarda bulundular.

Ancak bu mesnetsiz iddialarına millet zerre kadar itibar göstermedi. Çünkü 27 Mayıs ve 28 Şubat`ı da çok iyi hatırlayan bu millet, Menderes`i gördü Erdoğan`da, Özal`ı bastığı gibi bastı bağrına. Coşkuyla, muhabbetle karşılamaya devam etti. "Ben lafa değil, icraata bakarım" da hiç öyle gelişi güzel seçilmiş, içi boş bir slogan da olmadı; aksine, bizzat vatandaşın cümlesi niteliğini taşıdı.

Nitekim vaziyetin sıradan bir partiye olan sevdadan ve sadakatten ziyade, çok daha ciddi bir şekilde vatan müdahalesini gerektirdiği de daha net ortaya çıkmış bulunmakta. Zira ihanetin, en rahat yıllarını geçirdikleri dönemi sağlayan, en iyi imkanları sunan bir partiye olmaktan çıkıp, vatanın bizzat kendisine karşı yapıldığı bugün daha net görülüyor.

Son günlerde gündeme gelen IŞİD`e karşı Süleyman Şah Türbesi ve Suriye içerisinde yer alan topraklarımızın nasıl savunulması gerektiğinin konuşulduğu toplantıda, ulusal güvenlik noktasında çok önemli konulara değiniliyor, kesinlikle gizli kalması gereken sözler sarfediliyor. Olası bir Suriye harekatının planları, ihtiyaçlar ve yapılması gerekenler ele alınıyor.

Böylesine önemli bir toplantıyı, yada devletin en üst kademelerini, bütün bu yaşananlara rağmen, hala dinleyebiliyor olmaları yeterince can sıkıcı zaten; devlet derhal gereğini yapmak zorundadır. Ancak çok daha vahimi, bunu yayınlayanların içine düştükleri gaflet ve dalalettir.

Bünyelerinde yer alan saf ve davaya ömrünü adamış gönül erlerini tenzih ettiğini söyleyenlere verilecek mesaj ise, "Aç gözünü artık!" telkini olmalıdır! Hala bu karanlık yapıyı savunanlara, tuttukları futbol takımını dahi bıraktıramazsınız!

Artık akıllara tek bir soru geliyor: Neye, kime hizmet ediyorsunuz? Mutlaka cevap vereceğiniz gün gelecek, hesabı sorulacaktır.

Milyonlar gibi ben de, vatana ihanet suçundan yargılanacağınız günü sabırsızlıkla bekliyorum! 

Yazarın Diğer Yazıları